Suriyeli İşçilerin Ölümünde Cezai Ehliyeti Tam Çıkan Sanığın Davası Devam Ediyor
Güzelbahçe ilçesinde bir beton şirketinde çalışan üç Suriyeli işçinin kaldığı odaya yangın çıktı. İtfaiye ekipleri olay yerine yangını söndürdü ve işçileri yaralı olarak kurtardı.
Güzelbahçe ilçesindeki beton şirketinde çalışan Suriye uyruklu Ahmed El Ali, Memun En Nebhan ve Muhammed El Hüseyin El Abdo El Biş'in kaldığı odada, 16 Kasım 2021 gecesi yangın çıktı. İhbarla bölgeye sevk edilen itfaiye ekipleri, 3 işçiyi yaralı çıkarıp, yangını söndürdü. İzmir'deki hastanelere kaldırılan işçilerden Ahmed El Ali ve Muhammed El Hüseyin El Abdo El Biş 2 gün sonra, Memun En Nebhan ise 1 hafta sonra hayatlarını kaybetti.
Cenazeler, otopsinin ardından toprağa verildi. Soruşturma kapsamında yangından 14 gün sonra Seferihisar ilçesinde işletmeci bir çiftin para ve değerli eşyalarını gasbedip, bıçakla yaralayarak kaçan Kemal Korukmaz, polisteki ifadesinde, 3 kişinin yaşamını yitirdiği yangını, 5 litrelik benzin bidonu yanına alıp, odayı ateş vererek kendisinin çıkardığını söyledi. Korukmaz, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede hem yangın hem de gasptan tutuklandı.
Hazırlanan iddianamede Korukmaz için 'tasarlayarak canavarca hisle yangın çıkarmak suretiyle öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Korukmaz'ın ayrıca 'Taksirle yakarak mala zarar verme' suçundan da 6 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianame, İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi ve yargılama başladı.
'YARALILARIN OLDUĞU HASTANELERE GİTTİK'
Sanığın yargılanmasına bugün İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya sanık Kemal Korukmaz'ın yanı sıra taraf avukatları, mülteci dernekleri ve Uluslararası Af Örgütü gözlemcisi katıldı. Mahkeme başkanı sanığın cezai ehliyeti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan istenen raporun mahkemeye ulaştığını, rapora göre sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunu söyledi.
Raporun okunmasının ardından Korukmaz, mahkemeye 13 sayfalık yazılı savunma sundu. Mahkeme başkanı tarafından okunan yazılı savunmada, “Olay günü rahatsızlandım ve Dokuz Eylül Üniversitesi'ne gittim. Dönüşte kustuğum için camide üzerimi değiştirdim. Önce Urla'daki şantiyeye gittim.
Orada çalışan arkadaşım burada bulunan köpeklerin Güzelbahçe'ye gitmesi gerektiğini söyledi. Köpeklerle beraber yola çıktım. Yaklaştığımda polisin yolu kestiğini gördüm. Yangın olduğunu söylediler. Oradakilerin arkadaşım olduğunu söyledim ve şantiyeye girdim. Yanan yere yaklaştım.
Yangının önce elektrikli sobadan çıktığını söylediler. Ancak onda sensör olduğunu ve ondan çıkmayacağını söyledim. Elektrikli battaniyeden olabileceğini söylediler. İçeride naylon yanmıştı. İki ranza tamamen yanmıştı. Üçlü uzatma kablosunda su ısıtıcı takılıydı. Çalışanlar bu şekilde su kaynatır, banyo yaparlardı.
Çalışmaya gelen insanlar bu şekilde bir çözüm bulmuştur. Çoğu kişi de bu nedenle tehlike atlatmıştır. Tüm kablolar yanmıştı. Hava kaçıran tüpler vardı ve elektrik panosuna çok yakındı. Patronun oğlu olan M.M. ile arabaya binip yaralıların kaldırıldığı 3 hastaneye gittik.
Yaralılardan biri bana 'Abi abi' diye seslendi ve kendi dilinde konuşmaya başladı. Dilini bilmediğim için anlayamıyordum. Video kaydedip bilen birine gösterecektim. Ancak M.M bu duruma sinirlendi" denildi.
'OLAYI ÜZERİME ATMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Savunmanın devamında, “Ertesi gün şantiyeye gittiğimde orada çalışanlar bana, 'Patron seni görmesin' dediler. Anlam veremedim. Daha sonra takip edildiğimi anladım. M.M yaşadığım köye gelip, "Sakın bir daha benim iş yerime yanaşma. Yanaşırsan seni yaşatmayız.
15 kişi silahla bekliyor. İş yeri çevresinde görürsek yaşatmayız' dedi. Ben de ona, 'Elektrikli battaniyeleri sen de biliyorsun. Kendi suçunu bana atma' dedim. Olayı üzerime atmaya çalışıyorlardı. Polise gidip tehdit edildiğimi söyledim. Başıma bir şey gelirse sorumlusu bu kişilerdir" ifadeleri yer aldı.
Mahkeme başkanının okuduğu savunmanın ardından sanık Kemal Korukmaz, avukatını azlettiğini belirtip, "Bu davaya karışmamasını istiyorum. Karşı tarafla irtibatta olduğunu düşünüyorum. Cezaevine hiç gelmedi. Yardımcısı gelip 'Hiçbir şey konuşmayacaksın. Rapor alıp seni kurtaracağız' dedi. Bu avukatı bana gönderen de düşmandır" ifadelerini kullandı. Sanığın avukatını azletmesinin ardından ara karar açıklandı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı 4 Ekim'e erteledi.