Euro'nun Yükselişi İlaç Sektöründe Sıkıntı Yaratıyor!
Euro'nun yükselmesi ve döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle ilaç sektörü zor durumda. İlaç üretimi azalıyor ve fiyatlar artıyor. Bu durum, önlem alınmazsa daha büyük sorunlara yol açabilir.
Euro’nun 30 lirayı aşması, doların 27 liraya yaklaşması, ilaç sektöründe ciddi anlamda sıkıntıya yol açtı. 2022 Aralık’ında yapılan ilaçta euro kuru düzenlemesinde 7,86 olan kur, yüzde 36’lık zamla 10,76 liraya yükseltilmişti. O zaman euronun 19 lira olduğunu hatırlatan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Son düzenleme yapıldığında ilaç kuru, euronun yarısından 1 lira fazlaydı.
Bugün euro 30 lirayı aştı ve ilaç kuru üçte 1 oranında kaldı. Bu şartlar altında çok büyük sorunlar yaşarız, daha çok ilacı bulamaz hale geliriz. Dolayısıyla şu ilaçta euro kuru düzenlemesinden acilen kurtulmamız lazım. Çünkü euro kuru iflas etmiştir” uyarısında bulundu.
FİRMALAR TEPKİ ÇEKMEMEK İÇİN ÜRETİMİ AZALTIYOR
20 Temmuz’da başlayacak ve üç gün sürecek Türk Eczacılar Birliği toplantısının Muğla’da yapılacağını ve ana gündem maddesinin eurodaki artış ve açılan makas olacağını belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ithalatçı ve ilaç üreticisi firmaların, euronun 30 lirayı aşmış olmasından dolayı ciddi kaygıları olduğunu söyledi.
İthalatçının mevcut ilaç kuru üzerinden ilaç ithal etmekten kaçındığını, zarar etmemek için bunu yaptığını anlatan Sayılkan, üretici firmaların da göstermelik sayıda üretim yaptığını öne sürdü. Sayılkan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlaç kuru 10,76 lira olarak tespit edildiğinde, yani Aralık 2022’de euro 19 liraydı. Bugün üçte biri kadar. Bu şartlarda ilaç üreticisi firmalar, ilaç üretmiyor. Zarar edeceğini bile bile insan üretim yapar mı? Yapsa da göstermelik bir şekilde yapıyor.
Mesela aylık ihtiyaç 1 milyon kutuysa, 10 bin kutu üretiyor dikkat çekmemek için. O ilacın üretimi devam ediyor mu diye kayıtlara baktığınızda, devam ediyor görünüyor.
Piyasaya ilaç vermiş mi, vermiş! O zaman firmayı kimse suçlayamıyor. Böyle durumlarda beklentiyi artırıp talebin de pompalandığını da görüyoruz. Sözgelimi, eczacı o ilaçtan 10 tane alıyorsa, bu sefer 20 kutu istiyor, eczacıyı stokçuluğa zorluyor.”
İLAÇLARIN YÜZDE 51’İNİN TAMAMI İTHAL EDİLİYOR
Bu sıkıntılara kökten çözüm bulmak için ilaç fiyatlarıyla ilgili düzenlemenin üç ayda bir, küçük oranlarda yapılmasının en doğru yaklaşım olacağını belirten Tuncay Sayılkan, “TEFE, TÜFE, TÜİK ne açıklıyorsa enflasyonla ilgili, hepsine razıyız. Yeter ki vatandaş ilaçsız kalmasın, mağdur olmasın. Eurolu sistemden mutlaka çıkmamız lazım, yoksa bu iş böyle gitmez” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet neden ilaçta euro kuru istiyor? Çünkü bu sistem, bir tasarruf sistemidir bakanlık için. Bakanlık, bu yılın zammını verirken 2022 yılına bakıyor, euro ne kadar artmış. Diyelim ki yüzde 100 artmış, yüzde 60’ını zam olarak veriyor.
Yüzde 40 tasarruf etmiş oluyor devlet! Üç yıl böyle gittiğinde aradaki makas açılıyor, tıpkı bugünkü gibi… Bugün itibariyle piyasadaki ilaçların yüzde 51’i tamamen ithal ediliyor. Kalan yüzde 49’luk kısmın da önemli bölümünün hammaddesi dolar veya euro ile temin ediliyor.
Bu kadar dışa bağımlı olduğumuz hayati bir üründe euroda, dolarda ısrar etmenin akılla örtüşen bir tarafı yok. İlaç üreticileri, bu şartlarda zarar etmemek için ilaç üretmeye korkuyor. Bu sıkıntıyı euronun son günlerdeki artışıyla değil, birkaç ay öncesinden beri yaşıyoruz.
Daha önce piyasada olmayan ilaçlar, halen yok. Euronun bu duruma gelmesinden sonra raflarda eksilen yeni ilaç yok ama olması yakındır. Bu soruna kökten çözüm bulmanın zamanı çoktan geldi, geçiyor.”